Koltuk Altı (Minimal İnvaziv) Aort Anevrizma Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
Koltuk altı (minimal invaziv) aort anevrizma tedavisinin, açık cerrahiye göre çok daha avantajlı olduğu durumlar vardır.
Minimal invaziv yöntemin bazı avantajları şöyle sıralanabilir;
- Daha Küçük Kesi: Minimal invaziv yöntemde büyük kesiler açılmasına gerek yoktur. Dolayısıyla minimal invaziv yöntemle yapılan aort anevrizması tedavisinde geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha küçük kesiler kullanılmaktadır.
- Daha Az Doku ve Kan Kaybı: Minimal invaziv cerrahi sırasında meydana gelen kanama açık cerrahiye kıyasla çok daha azdır. Dolayısıyla kan kaybı riski çok azdır. Doku kaybı da daha az olmaktadır.
- Minimum Ağrı: Küçük kesilerle yapılan aort anevrizması tedavisi sonrası açık cerrahiye kıyasla çok daha az ağrı ve rahatsızlık olur.
- Hastaneden Taburcu Olma Süresinin Kısalması ve Hızlı İyileşme Süreci: Minimal invaziv yöntem küçük kesi, daha az kan ve doku kaybı gibi avantajlar sağladığından hastaneden taburcu olma süresi de önemli bir ölçüde kısalmaktadır. Dolayısıyla hastanın iyileşme ve normal yaşamına dönme süresi daha hızlı olmaktadır. Hastalar kendi araçlarını hastaneden taburcu olurken kullanabildiği gibi, ilk kontrole gelirken kendi araçlarını kullanan hastalar çoğunluktadır.
- Sosyal ve Cinsel Hayata Dönüş Daha Hızlıdır: Aort anevrizması tedavisinin minimum kesi ile yapılması hastanın işlem sonrası taburcu olma süresini kısaltarak iyileşme sürecini hızlandırır. Hastalık olabildiğince az ağrı ve rahatsızlıkla geçer. Dolayısıyla daha hızlı iyileşen hastanın sosyal ve cinsel hayatına dönüşü açık cerrahi yöntemle tedavi olmuş bir hastaya göre çok daha hızlı olmaktadır.
- Psikolojik Sağlık: Minimal invaziv yöntemle tedavi olmuş hastalar daha hızlı iyileşme sürecine sahip olurlar ve gündelik hayatlarına daha hızlı dönerler. Dolayısıyla hızlıca iyileşen hastaların psikolojik olarak bunalım yaşama ihtimali çok daha düşüktür. Çoğunlukla hastalar iyileşme sürecinde ve sonrasında kendilerini psikolojik olarak çok daha iyi hissederler ve hastalık psikolojisini daha çabuk atlatırlar.
- Daha Az Enfeksiyon Kapma Riski: Minimal invaziv cerrahinin büyük kesilerle yapılmaması ve yaranın çok daha küçük olması hastanın enfeksiyon kapma riskini ciddi oranda azaltabilir.
- Kemik kaynamama risklerinin olmaması: Özellikle diyabetik hastalarda bir sorun olan göğüs kemiğinin kaynama problemleri minimal invaziv tekniklerde yoktur.
- Ufak Yara İzi: Küçük kesilerle yapılan aort anevrizması tedavisi, estetik açıdan daha iyi sonuçlar verir. Hastalarda çok daha az yara izi kalır.
- Daha Az Komplikasyon Riski: İşlem esnasında ve sonrasında komplikasyon oluşma riski çok daha azdır.
Minimal invaziv yöntem her hasta için uygun olmayabilir. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, aort anevrizmasının seviyesi, kronik rahatsızlıkları gibi çeşitli faktörler yöntemin tespitinde belirleyicidir. Minimal invaziv aort cerrahisi yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanına danışarak sizin için uygun tedavi yöntemini öğrenebilirsiniz.