Ozaki prosedürü dünyada ve Türkiye’de kaç yıldır yapılmaktadır?
Ozaki prosedürü, Japon kalp cerrahı Profesör Shigeyuki Ozaki tarafından geliştirilmiştir. Ozaki, bu prosedürü ilk kez 2007 yılında uygulamıştır. Bu yöntem, aort kapağı hastalıklarının tedavisinde kullanılan geleneksel cerrahi tekniklerden farklı olarak, hastanın kendi dokusunun kullanılmasını esas almaktadır. Profesör Ozaki’nin çalışmaları ve bu yöntemin uygulanmasıyla, Ozaki prosedürü dünya çapında giderek daha fazla tanınmış ve kullanılan bir kalp cerrahisi yöntemi haline gelmiştir.
Dünya genelinde, Ozaki prosedürü 2007’dan bu yana birçok ülkede yaygınlaşmıştır. Özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok kalp cerrahisi merkezinde bu yöntemin uygulandığına dair raporlar bulunmaktadır. Bununla birlikte, Ozaki prosedürü hala gelişmekte olan bir cerrahi teknik olduğu için, dünya genelindeki uygulama ve yaygınlık düzeyi tam olarak belirlenmemiştir.
Türkiye’de Ozaki Prosedürünün Başlangıcı
Türkiye’de Ozaki prosedürü ilk kez 2018 yılında kalp cerrahları tarafından yapılmaya başlanmıştır.
Doç. Dr. Ahmet Yavuz Balcı tarafından ise ilk kez 2018 yılında yapılmıştır. Ancak, Türkiye’de ve dünyada Ozaki prosedürü göğüs kemiği kesilerek yapılmaktaydı. Doç. Dr. Ahmet Yavuz Balcı ise 2020 yılında ilk kez Ozaki ameliyatını göğüs kafesini kesmeden koltuk altından gerçekleştirdi. Böylece bu yöntem dünyada ilk kez yapılan bir yöntem olarak tıp tarihine geçti.
Türkiye’deki kalp cerrahisi alanındaki gelişmeler ve yenilikler, Ozaki prosedürünün ülkede giderek daha fazla tercih edilen bir tedavi seçeneği haline gelmesini sağlamıştır. Özellikle hasta uymu, kapaklara bağlı komplikasyonların gelişmemesi, kan sulandırıcı kullanımı gerektirmemesi nedeniyle, Ozaki prosedürü Türkiye’deki kalp cerrahları ve hastalar tarafından sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.
Ancak, Ozaki prosedürünün Türkiye’deki uygulama ve yaygınlığı hala diğer ülkelere kıyasla daha az bilinmektedir. Bunun nedenleri arasında, yöntemin henüz yeni ve gelişmekte olan bir teknik olması, cerrahi ekiplerin eğitim ve deneyim seviyesinin değişken olması ve yöntemin maliyetinin diğer tedavi seçeneklerine göre daha yüksek olması gösterilebilir.
Türkiye’deki sağlık otoriteleri ve kalp cerrahisi uzmanları, Ozaki prosedürünün ülkedeki kullanımını artırmak ve daha geniş bir hasta kitlesine erişimini sağlamak için çaba göstermektedir. Bu çerçevede, yöntemin yaygınlaştırılması ve cerrahi ekiplerin yetkinlik düzeyinin artırılması için eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmektedir.
Türkiye’deki Ozaki prosedürü uygulamaları, uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilmektedir. Bu, hastaların güvenliği ve tedavi sonuçlarının kalitesinin sağlanması açısından son derece önemlidir. Türkiye’deki kalp cerrahisi merkezleri, bu yöntemin etkin ve güvenilir bir şekilde uygulanmasını sağlamak için gerekli teknik altyapıya ve donanıma sahiptir.
Sonuç olarak, Ozaki prosedürü dünya genelinde ve Türkiye’de giderek daha fazla tanınan ve kullanılan bir kalp cerrahisi yöntemi haline gelmiştir. Profesör Ozaki’nin çalışmaları ve bu yöntemin uygulanmasıyla, aort kapağı hastalıklarının tedavisinde daha fazla seçeneğin gündeme gelmesi sağlanmış olmaktadır.