Kapalı Bypass Ameliyatı Nedir?

Kapalı bypass ameliyatı göğüs kemiğinin kesilmesine gerek duyulmadan, sol meme altı veya üstünden 6-8 cm olan küçük kesi açılarak, kaburgalar arasından girilerek yapılan ameliyattır. Damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan bu yöntem açık bypass ameliyatına kıyasla vücuda daha az zarar verir. Daha az kanama ve daha az cerrahi travmaya sebep olur. Kapalı bypass ameliyatına hastanın uygunluğu doktor tarafından belirlenmektedir. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kronik rahatsızlıkları, sigara ve alkol tüketim sıklığı, genetik faktörleri, beslenme alışkanlıkları, vücut kitle endeksi, spor ve egzersiz yapma sıklığı vb. gibi faktörler hastanın kapalı bypass ameliyat tipine uygun olup olmadığının anlaşılmasında önemli ve belirleyici faktörlerdir.

Kapalı bypass ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken durumlar ise şöyle sıralanabilir:

  • Kesinin bulunduğu bölge enfeksiyon kapma ihtimaline karşı korunmalıdır.
  • İyileşme döneminde istirahate özen göstermeli, hasta kendini çok zorlamamalıdır.
  • Sağlıklı ve düzenli beslenme programı yapmak ve uygulamak önemlidir.
  • Sigara kullanımı bırakılmalı ve sigara içilen ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır.
  • Hastanın iyileşme döneminde kendine daha çok dikkat etmesi ve çok ağır şeyler kaldırmamaya dikkat etmesi gerekmektedir.
  • Doktor kontrolünde olmak üzere hastanın düzenli ve dengeli spor yapması önemlidir.

Kapalı Bypass Ameliyatı Sonrası Sosyal Hayata Dönüş Nasıl ve Ne Kadar Sürede Olur? Kapalı Bypass Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Kapalı bypass ameliyatı açık bypass ameliyatına göre daha küçük kesilerle yapılan bir işlem olduğundan dolayı enfeksiyon kapma riski de azalmaktadır. Açık bypass ameliyatı büyük kesilerle göğüs kemiği kesilerek yapılır. Dolayısıyla iyileşme süreci daha uzun ve zorlu geçmektedir. Kapalı ameliyatın göğüs kemiği kesilmeden küçük kesilerle yapılmasının bir diğer faydası ise iyileşme sürecinin kısalmasıdır. Hastanın yoğum bakımda kalma süresinin daha kısa olmasının yanında hasta servis takibine alındığında daha çabuk toparlar ve kendi işlerini daha erken yapmaya başlar. Bu durum hastanın kendine olan güveninin armasına ve psikolojik olarak da hastalık halinden kurtulmasına sebep olur. Tedavi süresinin kısa olması ve küçük bir kesiden girilerek ameliyatın gerçekleşmesi ile hastaların endişe duymalarını gerektiren sebepler ortadan kalkar.  Bu durum hastanın mental ve psikolojik sağlığı açısından da önemlidir. Kapalı bypass ameliyatları sonrasında uzun bir süre sırtüstü yatma zorunluluğu gerekmez. Hasta istediği gibi yatabilir, uyurken sağa sola dönmekte zorlanmaz. Dolayısıyla uyku problemi çekmez. Kolları kaldırıp indirmek ve sağa sola açmak, bir eşyayı bir yerden kaldırıp bir yere koymak, eğilmek kalkmak, ev işleri yapmak gibi gündelik hareketlerde zorlanma olmaz. Göğüs kafesi kesilmediği için öksürmede ve hapşırmada herhangi bir rahatsızlık yaşanmaz. Hasta kendi başına rahatça hareket edebilir.

Kapalı bypass ameliyatı sonrası iyileşme sürecinin kısa olması hastanın sosyal hayatına dönüşünü hızlandırır. Hasta günlük sosyal hayatına taburcu olduktan yaklaşık 1 hafta sonrasında dönebilir, yine aynı zamanda kendi aracını kullanabilir. Taburcu olduktan 2 hafta sonra yüzme hafif tempo egzersizler, hafif spor etkinlikleri yapabilir. Yine taburcu olduktan 3 hafta sonra işine dönebilir ve sosyal aktivitelerine devam edebilir. Dolayısıyla kapalı bypass ameliyatı geçiren hastanın sosyal yaşamına, işine ve cinsel hayatına dönüşü çok hızlı ve kolay olur.

Yukarıda bahsedilen iyileşme ve sosyal hayata dönüş süreleri; hastanın yaşına, gündelik hayatına, doktor tavsiyelerine uyup uymamasına vb. gibi faktörlere göre azalıp artabilmektedir.  Kapalı bypass ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde hastaların Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı ile sürekli irtibat halinde olarak sosyal hayata dönüşte tavsiyeler almaları önemlidir.